Amsterdam'da kahvehaneler bulunmadan çok önce halüsinojenik tohumlar vardı

Seksenler

Yeni Üye
Hollanda'daki Neolitik döneme kadar uzanan arkeolojik alanlarda siyah banotu bulunmuştur. Ancak yerleşim yerlerinin yakınındaki bozulmuş topraklarda büyümeyi seven yabani bir bitki olduğundan uzmanlar bunun insanlar tarafından mı kullanıldığını yoksa sadece çevrenin bir parçası mı olduğunu belirleyemedi.

Örneğin 2008 yılında arkeologlar Voorburg'da zamanla kirle dolan Roma döneminden kalma bir seramik kap buldular. Toprakta siyah banotu tohumunun yanı sıra 26 fındık ve birer tane mısır, arpa, buğday ve diğer çeşitli tohumlar bulundu. Leiden'deki Ulusal Eski Eserler Müzesi'ndeki “Roma zamanlarında Hollanda” koleksiyonunun küratörü Jasper de Bruin, “Tohumların genel bileşimi, siyah banotu'nun bir tür ilaç veya halüsinojen olarak kasıtlı olarak kullanıldığını gösteriyor gibi görünüyor” dedi. yeni araştırmaya dahil değildi.

Ancak emekli bir arkeobotanikçi ve son bulguların ortak yazarı Laura Kooistra'ya göre, toprağa gömülü tek bir tohum, siyah banotu'nun insanlar tarafından kullanılıp kullanılmadığı konusunda sonuca varmak için gereken kesinliği sağlamıyor. “Bir kırlangıçla yaz olmaz” dedi.

Kemik kabı ise bu önemli delili sağlıyor. Araştırmada yer almayan Hollanda Kültürel Miras Ofisi'nden arkeobotanikçi Otto Brinkkemper, “Batı Avrupa'da ilk kez, Roma döneminde zehirli siyah banotu tohumlarının kasıtlı olarak toplandığını gösteriyor” dedi.

Ancak uzmanlar tohumların hangi amaca hizmet ettiğini ancak tahmin edebiliyor.

Araştırmada yer almayan Nijmegen'deki Radboud Üniversitesi'nden arkeolog Astrid Van Oyen, yeni çalışmanın yazarlarının siyah banotu şifalı bir bitki olarak tanımladığını söyledi. Ancak siyah banotu'nun “aktif olarak psikoaktif deneyimler arayan” insanlar tarafından manevi, tedavi edici veya eğlence amaçlı kullanılmış olmasının da mümkün olduğunu söyledi.

“Bu bulgu bize, insanların gündelik hayattaki korkular, stresler, umutlar ve özlemlerle başa çıkma ve iletişim kurma yollarına dair nadir bir fikir veriyor” dedi Dr. Van Oyen. “Bu tohumların hepsini bu derme çatma kapta kim topladıysa, bunu bilinçli ve ustaca yaptı; ne yaptıklarını biliyorlardı.”