Sacklers’ın opioid kurbanlarına verdiği milyarların kaderi Yüksek Mahkeme’ye bağlı

Seksenler

Yeni Üye
Mahkemenin davayı karara bağlama hızı, opioid sorununa ilişkin farkındalığını yansıtıyor olabilir. Ancak hukuk uzmanları, kararın halk sağlığı krizine çözüm bulma ihtimalinin düşük olduğunu söyledi. Mahkemenin, giderek popülerliği artan, ancak tartışmalı bir iflas taktiği olan sorumluluk korumasına dar bir şekilde odaklanacağını söylediler.

“Ancak eminim ki, opioid krizi görüşte herhangi bir yerde görünmese bile mahkeme şehirlerin, eyaletlerin ve bireylerin bu fonlara çaresizce baktığını unutmamalıdır. Güney Kaliforniya Üniversitesi Gould Hukuk Fakültesi’nde toplu haksız fiil hukuku dersi veren Adam Zimmerman, “Bu sorunun cevabını bilmeleri gerekiyor, böylece bundan sonra ne yapacaklarını anlayabilirler” dedi.

Opioid salgınındaki rollerinden dolayı çok sayıda ilaç şirketine dava açılmış olsa da Sacklers ve Purdue, onlarca yıldır süren karmaşık krizin hikayesinde büyük bir rol oynuyor. 1995’in sonlarında Gıda ve İlaç İdaresi tarafından onaylanan markalı ilaçları OxyContin, reçeteli ağrı kesicilere aç olan yeni bir pazarda oyunun kurallarını değiştiren bir hale geldi. O zamanlar acıyı “yaşamın beşinci belirtisi” olarak kabul etmeye başlayan tıp camiasına, uzun süre etkili OxyContin mucizevi bir ilaç gibi görünüyordu.

Purdue, şirket tarafından eğitilen ve istihdam edilen ağrı doktorlarının OxyContin bağımlılığı riskinin son derece düşük olduğunu yanlış iddia ettiği ayrıntılı satış konferanslarıyla ün kazandı. 2007 yılına gelindiğinde Purdue ve üç üst düzey yöneticisi 634,5 milyon dolar para cezası ödedi ve düzenleyicileri, doktorları ve hastaları ilacın kötüye kullanım potansiyeli konusunda yanılttıkları suçlamalarını kabul etti.

Ağır cezalar Purdue’yu OxyContin’i agresif bir şekilde pazarlamaya devam etmekten caydırmadı.

Sonunda dikkatler, bazıları Purdue yönetim kurulu üyesi olarak görev yapan ve tıp okullarına ve müzelere büyük hayırsever bağışlar yapan Sackler’lara çevrildi. Karşılığında kurumlar binalarının adını Sackler’ların adını aldı. Ancak aile destanı kitaplara, televizyon dizilerine ve belgesellere konu olunca ve kötü şöhreti arttıkça çoğu kurum Sackler adını mülklerinden çıkardı ve Purdue sahiplerinden uzaklaştı.